11 Temmuz 2016 Pazartesi

GERİ DÖNDÜM!

                   
-


GERİ DÖNDÜM!


Bu havai fişekler bu kez tamamen geri dönmemin şerefine. Bir senelik kitapsızlığın, sonu gelmez yorgunluğun, uykusuzluğun, stresin ardından geri döndüm. Evet, ben bir YGS-LYS gazisiyim. İşin dalgası bir yana, bugün bu yazıyı yazıyor olabilmenin benim için ne anlama geldiğini bilemezsiniz. Tüm sene boyunca motivasyona ihtiyacım olan her anda gözlerimin önüne gelen görüntü şuydu: Penceremin yanında hafif esinti ve bir o kadar hafif olan bir şarkı eşliğinde kitap okuyorum, blogda yazıyorum, sizinle kitaplar hakkında yorumlaşıyorum. Geçtiğimiz iki hafta boyunca psikolojik olarak kendimi sınavın bittiğine ve bu sahnenin artık gerçek olabileceğine inandırmak için uğraştım.


 Tüm sene boyunca sizi çok özledim, blogda yazı yazmayı çok özledim, kitap okumayı özledim. Stress-free hayatımı çok özledim.
Kabul edelim, hiçbir zaman tam anlamıyla stress-free bir insan olamadım ama hiçbir zaman da bu seneki kadar stres dolu bir insan olmadım. Gerçi onca strese değer miymiş? Hayır. Senenin başındaki hedefim çok çok çok çalışmamı gerektiriyordu. Sene boyunca hedeflerim çok değişti. Sonunda öyle bir noktaya geldik ki, henüz sonuçlar açıklanmamasına rağmen tahmin ettiğim puanla sene başında hedefim olan okula girebilirim fakat artık ben o okulu istemiyorum. İstediğim okulun puanı ise benim alacağım puanın yanında düşük bile kalacak belki. Tüm o stres boşuna mıydı bilmem ama o kadar da gerekli olmadığını kanıtlamış oldu orası kesin.


İyisiyle kötüsüyle hayatımdaki bir dönem daha kapanmış oldu. Bu noktaya gelebildiğim için mutluyum tabii ki ama tüm o lise atmosferini özleyecekmişim gibi hissediyorum. Gerçi, özlemeyeceğim şeylerin 50 metrelik listesini de yapabilirim o konuya hiç girmeyelim. 


Sonuç olarak geri döndüm! Bundan sonra blogla, kitaplarla çok daha yakından ilgilenebileceğimi düşünüyorum. İlk yorumum Kan ve Yıldız Işığı Günleri için olacak. Bugün Mara Dyer serisinin ilk kitabına başladım, bu da demek oluyor ki kısa zamanda onun da yorumunu göreceksiniz. Ayrıca bir terslik olmazsa Kitapların Senfonisi ile İlk Son Öpücük için beraber okuma yapmayı planlıyoruz. Bunun dışında, Büşra bookstagram açmam için ısrar ediyor, ben olmayan fotoğrafçılık yeteneklerimin abartılmasından hoşlanmıyorum ama ısrarlarına da daha fazla dayanabileceğimi sanmıyorum... Bakalım...

Blogun konseptiyle ilgili düşüncelerime gelirsek, hala kitap üzerine yoğunlaşmak şartıyla ara sıra rastgele bir konu hakkında aklımdan geçenleri dökebileceğim bir köşemin de olmasını istiyorum. Yani bu yazım gibi hayatım hakkında konuştuğum yazılar da görürseniz şaşırmayın derim.

Sanırım bu yazı için söylemem gerekenler bu kadar. Zaten bunu saymıyorum, bu postu iştah açıcı olarak görün. Sadece artık geri geldiğimi söylemek istedim. Bir daha hiç böyle uzun ara vermemek dileğiyle...

Zeynep Ebrar

2 yorum:

  1. Allah'ım nasıl nasıl görmem ben senin döndüğünü.... Valla şok içerisindeyim şu ama bir o kadar da havalara uçuyorum ki. Kuzum çok sevindim ya iyi ki, iyi ki döndün 😍😍

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya Seleeen! Asıl ben seni gördüğüme çok sevindiim. Tanıdık yüzler görmek, özellikle blogger'da, çok mutlu ediyor beni. Artık eskisi kadar kalabalık değil gibi buralar...

      Sil