6 Aralık 2014 Cumartesi

Kitap Yorumu: Saraydan Hikayeler - Prens ve Muhafız (The Selection #2.5) - Kiera Cass

KİTAP KÜNYESİ:
Orjinal Adı: The Selection Stories: The Prince and The Guard
Seri: The Selection (#2.5)
Yayınevi: DEX
Sayfa Sayısı: 194
Türü: Genç Yetişkin - Distopik - Romantik
Goodreads | D&R | Okuoku


ARKA KAPAK

New York Times Çoksatanlar listesinde uzun süre 1 numarada kalan Beni Seç ve Elit'in ardından, okurları için Kiera Cass'tan muhteşem bir hediye: America'nın aşkı için savaşan Prens Maxon ve Muhafız Aspen'in bakış açılarından yazılmış, kalplerinin sesini duyuran iki novella.


Bu iki novellanın dışında kitabın küçük sürprizleri de var: müzik listeleri, yazarla söyleşi, karakterlerin geçmişleri ve dahası serinin hayranlarını bekliyor. 

Seçim'den önce Maxon'ın kalbinde biri var mıydı? Seçim'in ilk günlerinde neler yaşadı? 

Bir Altı olarak doğan Aspen saraya girince neler hissetti? America'nın Aspen hakkında bilmedikleri nelerdi?



Merhabalaar! :)
Çok şükür artık okul tarafından kitap okumaktan alıkoyulmadığım bir döneme girdim, dolayısıyla blog'la daha sık ilgilenebilirim. Kitapları o kadar çok özlemişim ki, aynı anda iki üç kitap okur oldum. Aç gözlülüğüm işte...

Serinin ilk iki kitabını okumayanlar için spoiler içerir!
Şimdi, birkaç gün önce okuduğum The Selection serisinin novellası hakkında biraz konuşacağım. Bu kitabı Vampirella'nın Güncesi'nde yapılan bir çekilişle kazandım, kendisine tekrar çok teşekkür ederim! 

Kitabın ilk hikayesi Prens, Maxon'ın Seçim başlamadan önce ve Seçim'in ilk haftalarındaki duyguları, endişeleri ve başından geçen olayları konu alıyor. Açıkçası ben ilk kitapta Maxon'a bazı noktalarda kızmıştım, ama bu hikayeyle olayların bir de perde arkasını görüp Maxon'ı daha iyi anladım. Asıl heyecanlanması gereken kızlar değil, Maxon'mış! Düşünsenize, önününe 35 tane kız çıkartıyorlar ve "birini seç, senin karın olsun" diyorlar. Ya seçtiği kişi aslında onu değil de, tacı istiyorsa? Ya 35 kişinin içinden hiçbirine aşık olamazsa? Dahası, ya kızlar birilerinin özellikle Maxon'ın evlenmesini istediği kişilerse? 

Ve Maxon daha önce sürekli "saray" denilen süslü kafeste tutulduğu için, aşık olma fırsatı da bulamamış. Aşık olunca, aşık olduğunu nasıl anlayacak? 

Ama tabii bu başkalarının Maxon'a aşık olmasına engel değil. Mesela Daphne'nin. Daphne şuan unuttuğum bir ülkenin prensesi ve Maxon ile küçüklükten beri arkadaşlar. Seçim yaklaşınca Maxon'ı kaybetme korkusuyla, ona aşık olduğunu itiraf ediyor. Her ne kadar Maxon & America'nın beraberliğini sevsem de, Daphne için üzüldüm.

Daha sonra Seçim başlayıp Maxon America'yla tanışınca, onun hakkında düşüncelerini okuyoruz, ki bu kısımlar favorimdi. *-* 

İkinci hikaye Muhafız ise, Aspen'in saraya asker olarak girdikten sonraki hikayesini anlatıyor. Marlee ve sevgilisi Woodwork yakalanıp cezalandırıldıklarında Aspen'in korkularını, fakat tüm korkularına rağmen America'dan vazgeçememesini okuyoruz.

Açıkçası, ilk iki kitapta da Aspen benim için pek ilgi çekici bir karakter olamamıştı. Bu hikayeyle, olayların perde arkasını okursam belki bu fikrim değişir diye düşünüyordum. Ama kötü haber: değişmedi. Maxon'ın hikayesini hemen okuyup bitirdim ve az geldi, ama Aspen'in hikayesinde sıkıla sıkıla okudum. Muhtemelen sebebi karaktere pek ısınamam...

Bunlar dışında, Maxon, America ve Aspen'in soy ağaçlarını ve geçmişlerini okuyoruz. Kast sistemiyle ilgili ufak bilgiler, ilk iki kitap için playlist'ler var ve en önemlisi, yazar Kiera Cass ile kitaptaki dünya ve karakterler hakkında detaylı bir röportaj var. Kitaplara ilgi duyduğum zamandan beri, yazarlar, onların hayatları ve kitaplarını yazma, kurgu ve karakterlerini oluşturma süreçleri hep ilgimi çekmiştir. Bu nedenle nerede sevdiğim bir kitabın yazarının röportajını, yazısını veya onunla ilgili en ufak bir şey dahi görsem hemen üzerine atlarım. Bu nedenle, bu kısımları da severek okudum. 

Kitabın çevirisi de, serinin diğer kitaplarında olduğu gibi hakkıyla yapılmıştı.



3 PUAN: İyiydi, ama beklentilerimi karşılamadı.
Hikayeleri ayrı ayrı puan verecek olursam: 
Prens: 4 Puan. 
Muhafız: 2 Puan. 
Tabii bir de, benim gibi yazar röportajları seviyorsanız, onlardan da var bu kitapta. :)






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder