4 Mayıs 2015 Pazartesi

Okuma Etkinliği: Aramızda (Losing It #3) - Cora Carmack | Yorum + Çekiliş


KİTAP KÜNYESİ:
Orijinal Adı: Finding It
Seri: Losing It (#3)
Yayınevi: Pena Yayınları
Sayfa Sayısı: 316
Türü: Yeni Yetişkin - Romans - Çağdaş


ARKA KAPAK


Bazen kendinizi bulmadan önce kaybetmeniz gerekir. Mezun olduktan sonra Avrupa turuna çıkmak; hem de sorumluluk yok, anne baba yok, kredi kartı limiti yok! Bu çoğu kızın hayali, tabii Kelsey Summers'ın da. Avrupa turuna çıkan Kelsey, güzel aman geçirdiğini düşünür ama bu pek de doğru değildir Kendini bulma yolculuğunda yalnız hisseder ve bulacaklarından korkar. Arayışındaki yalnızlığı içki ve dans geçiremezken Jackson Hunt'la tanışır. Jackson içkinin yerine macerayı koyar, her yeni şehirle Kelsey'ye ne istediğini, hayallerini bulmasında yardımcı olur. Ama Kelsey kendini tanıdıkça Jackson'ı ne kadar az tanıdığını fark eder.

"Kimse mizah ve romantizmi Cora Cormack gibi yazamaz!"
-Jennifer L. Armentrout





Aramızda, Losing It serisinin ve bizim okuma etkinliğimizin üçüncü kitabı. Her ne kadar kitap bir seriye ait olsa da, karakterler, olaylar ve yerler tamamen birbirinden bağımsız. Yani serinin diğer kitaplarını okumadan direk Aramızda'yı okuyabilirsiniz. Çünkü ben de öyle yaptım. 

Kitabın ortalama ilk 100 sayfası boyunca sırf ana karakter yüzünden, yüzümde bir dehşet ifadesi ile "Allah'ım nereye geldim ben böyle?" cümlesini içimden sayıklayıp durdum. Neyse ki, müjdeyi veriyorum, kitap böyle devam etmiyor. 

Böyle hissetmemin sebebine gelirsek... Kitabın ana kahramanı Kelsey, Avrupa gezisinin kim bilir kaçıncı durağı olan Macaristan'da  hikayeye ayağında bir çift stilettolarıyla zil zurna sarhoş, geceyi birlikte geçireceği erkek arayarak, bunun yerine bir gece klübünde neredeyse iki erkeği birden aynı anda götürmeye çalışırken başlıyor. Şimdi itiraf edin, böyle bir karaktere daha başından az da olsa gıcık kapmamak mümkün mü? Tabii ki değil. 

Kelsey o bardaki gecesini sonlandıramadan daha ilk görüşte ukala olduğunu anladığı, fakat buna rağmen ağzının salyalarını akıtmayı bir türlü kesemediği Jackson ile karşılaşıyor. Jackson, Kelsey'in zıttı bir karakter; asla içki içmez, asker bir geçmişi var ve Kelsey çocuğun üzerine kendisini her ne kadar atsa da tek gecelik ilişkiler pek Jackson'ın işi değil.

Bu geceden sonra Kelsey Jackson'a tabiri caiz ise "kafayı takıyor" desek pek yanılmış olmayız. Bir takım olaylar sonucu tekrar karşılaşıyorlar ve bir anlaşma yapıyorlar; Kelsey bir öpücük karşılığında bir hafta boyunca Jackson'ın rehberliğinde Avrupa'yı gezecek. Sonrasında asıl hikaye başlıyor işte...

Ve biz yavaş yavaş Kelsey'in neden böyle bir kız olduğunun ve Kelsey'in tüm kışkırtmalarına rağmen (ve inanın Jackson'ı baştan çıkarmak için yaptığı şeyler küçümsenecek cinsten değil) Jackson'ın neden tüm gücüyle ona karşı koyduğunun cevaplarını buluyoruz. 

Şimdi kitabı eleştiri kısmına gelirsek... Öncelikle kitabın konusu gerçekten çok güzel ve ilgi çekiciydi; tüm o Avrupa şehirleri, karakterlerin geçmişleri ve problemleri... Fakat kitapla ilgili şöyle bir sorun vardı; böyle bir konudan aslında zorlasak Colleen Hoover kitaplarına eş değer bir şeyler çıkabilirdi, ama üzülerek söylüyorum ki çıkmadı. :( Çünkü bana göre, kitapta gerçekten o potansiyel vardı.

Diğer bir konu, kitabın ilk 150-200 sayfası, sanki yazarın önceden planladığı bir kurgu yokmuşcasına, istediği an bir bölüm daha yazıp kitabı sonlandırabilirmiş gibi ilerliyordu. Bu muhtemelen, bu sayfalar boyunca karakterler hakkında hala cevaplandıramadığım sorularımın olmasından kaynaklanıyordu.

Fakat buna rağmen kitabın son 100 sayfası boyunca ilk sayfalardan beri beklediğiniz o tempoyu sonunda buluyorsunuz. Yazarın yalın cümleleri ve kitabın sıra dışı konusuyla birlikte hızla okunabilen bir kitap.



ALINTILAR


"Ya ev dediğin tekrar dönebileceğin bir yer değilse?"
Yürüdüğümüz yoldan saparak bir parka açılan dar bir sokağa girdik. Önümüzde sıra sıra uzanan ağaçlar ve geniş yeşil alanlar beni rahatlatmıştı.
Şöyle dedi: "O zaman seni mutlu edecek yeni bir ev, yeni bir yer bulursun. Hayatın boyunca yalnız bir tane evin olacak diye bir kural yok, Kelsey. İnsanlar sürekli yeni yerlerde, yeni hayallerde, yeni insanlarda kendilerini evlerinde hissediyorlar. Ev dediğim kavram için çabalamamalısın, yerçekimi gibi doğal bir şekilde var olmalı."



                      "Hayatının en güzel bölümleri planlayamadığın şeylerden oluşur. Ve eğer                                               mutluluğu sadece tek bir yerde arıyorsan bulman çok güç olacaktır."




"Benim için yalnız çılgın insanlar önemlidir, yaşamak için çıldıranlar, konuşmak için çıldıranlar, kurtarılmak için çıldıranlar, aynı anda her şeyi birden arzulayanlar, hiç esnemeyen ya da beylik laflar etmeyen, yıldızların arasından patlayan o muhteşem sarı maytaplar gibi yanan, yanan, yanan insanlar."




3,5 PUAN: İyiydi ama beklentilerimi karşılamadı. // Güzeldi, okumanı öneririm.
Kitap beklentilerimi karşılamadı değil aslında, ama kesinlikle daha iyi olabilirdi. Öyle derin bir kitap değil. Havaların sıcak olduğu ama evde oturacağınız bir hafta sonu, stres atmak için Cuma akşamı başlayıp Pazar günü bitirebileceğiniz bir kitap.


a Rafflecopter giveaway




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder