30 Haziran 2017 Cuma

Kitap Yorumu: Her Şey - Nicola Yoon


❝İSTEMEK DAHA ÇOK İSTEĞİ BERABERİNDE GETİRİYORDU. İSTEMENİN SONU YOKTU.❞

  Bugün Büşra'nın (Kitapların Senfonisi) hediyesi olan, aynı Büşra gibi çok güzel bir kitabın yorumuyla geldim. Hatta 2017'de okuduğum en iyi kitaplardan biri diyebilirim - ki sayıları bir elin parmağını geçmez. O kadar iyiydi ki, benim gibi yavaş bir okura bile yaklaşık 9 saat içinde bitirtti kendini. Kitaptakiçizimleri çıkarırsak 250 sayfa falan kalsa bile, 9 saat benim için bir rekor olmalı!

  Maddy 18 yaşında ve hayatı boyunca hiç evden dışarı çıkmadı çünkü onu dışarıdaki miktoplara karşı savunmasız kılan ender bir bağışıklık sistemi hastalığına sahip. Annesi doktor olduğu için şanslı aslında, dışarı çıkamasa bile annesi elinden geldiğinde ona evde özgürlük sağlamaya çalışıyor. Maddy durumunu kabullenmiş ve hayatından memnun. Sahip olamayacağı şeyleri - dışarını - istemiyor, elindekilerle mutlu olmaya çalışıyor ve gerçekten mutlu da.

  Ta ki yan eve yeni bir aile taşınana kadar. Bir süre sonra sürekli perde ardından onları izlediğini fark ediyor. En çok da Oliver'ı. Oliver da bu durumdan haberdar ve Maddy'nin gizemli halleri onun da ilgisini çekiyor ve mailleşmeye başlıyorlar.

  Maddy ilk kez annesi ve hemşiresi dışında bir arkadaş ediniyor ve bu durum Maddy'de uyuşturucu etkisi yaratıyor desem yalan olmaz. Okurken onunla birlikte mutlu olmamak, heyecanını hissetmemek imkansız.

  Konuştukça buluşmak, buluştukça dokunmak, dokundukça öpmek istiyor... Yani onun asla sahip olamayacağı şeyleri. İlk kez dışarıdaki dünyada kaçırmakta olduğu şeylerin farkına varıyor ve bu Maddy'i değiştiriyor.

  Kitabı bu kadar şeffaf kılan, okurken sizi dünyadan soyutlayıp Maddy'nin dünyasına nakleden şey yazarın dili olsa gerek. Samimi, sade, gerçekçi ve sözcükleri kağıt üzerinde bırakmayıp içinize işlemesini sağlayan bie dili var.

  Karakterler capcanlıydı. Özellikle Oliver ve Maddy, sanki kurgusal bir yanları yok gibiydiler. Aralarındaki aşk gerçek dışı, olağanüstü romantik değildi. Hemşiresi Carla son derece anlaşılabilir bir karakterdi. Sanki Maddy külkedisi ve hemşiresi Carla da onun peri annesi gibiydi. (Demişken, kitaptan hafiften Rapunzel/Cinderella karışımı bir his alan sadece ben miydim?)

  Umudu, umutsuzluğu; sevgiyi, nefreti; korkuyu, hevesi; hepsini size aynı sayfanın içinde bile tattırabilecek bir kitap Her Şey. Hatta garip bir şekilde Eleanor & Park ve biraz da Senden Önce Ben'i bana hatırlatan bir kitaptı. Benziyorlar demiyorum ama bir şekilde bana iki kitaptan da hatırlattığı şeyler oldu ki ikisi de zaman mekan sınırlaması olmadan sevdiğim kitaplardandır.

  Son olarak, kitabın filmi de varmış. İzlemeyi düşünmüyorum. Çünkü kitabı çok sevdim, eğer izlersem her şeye kusur bulacağımı ve kitabın bende bıraktığı tadı riske atacağını düşünüyorum. Hayal gücümde her şeyin hafif soluk ama tamamıyla mükemmel olduğu haliyle mutluyum! ^_^

Zeynep Ebrar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder