30 Haziran 2017 Cuma

Kitap Yorumu: Her Şey - Nicola Yoon


❝İSTEMEK DAHA ÇOK İSTEĞİ BERABERİNDE GETİRİYORDU. İSTEMENİN SONU YOKTU.❞

  Bugün Büşra'nın (Kitapların Senfonisi) hediyesi olan, aynı Büşra gibi çok güzel bir kitabın yorumuyla geldim. Hatta 2017'de okuduğum en iyi kitaplardan biri diyebilirim - ki sayıları bir elin parmağını geçmez. O kadar iyiydi ki, benim gibi yavaş bir okura bile yaklaşık 9 saat içinde bitirtti kendini. Kitaptakiçizimleri çıkarırsak 250 sayfa falan kalsa bile, 9 saat benim için bir rekor olmalı!

  Maddy 18 yaşında ve hayatı boyunca hiç evden dışarı çıkmadı çünkü onu dışarıdaki miktoplara karşı savunmasız kılan ender bir bağışıklık sistemi hastalığına sahip. Annesi doktor olduğu için şanslı aslında, dışarı çıkamasa bile annesi elinden geldiğinde ona evde özgürlük sağlamaya çalışıyor. Maddy durumunu kabullenmiş ve hayatından memnun. Sahip olamayacağı şeyleri - dışarını - istemiyor, elindekilerle mutlu olmaya çalışıyor ve gerçekten mutlu da.

29 Haziran 2017 Perşembe

Kitap Yorumu: Karanlıkta Işık Aranmaz - Claire Contreras


  Herkese Merhabalar!

  Az önce bitirdiğim bir kitabın yorumuyla geldim. Yaz olduğu için rahat rahat okuyabiliyorum ve üzerinden çok geçmeden taze taze yorum girmeyi de seviyorum. Yoksa okuduktan hemen sonra yorum girmeyip unuttuğum için hiç yorum giremeyeceğim o kadar çok kitap var ki... utanıyorum.

  Blake 4 yaşındayken anne ve babası gecenin bir yarısı korkunç bir şekilde gizemli adamlar tarafından öldürülüyorlar. Blake teyzesinin yanında yaşamaya başlıyor. 14 yaşına geldiğinde teyzesi de kanserden ölüyor. Koruyucu aile gibi bir eve yerleştiriliyor, Blake'le birlikte 3 kimsesiz çocuğa bakan Maggie'nin yanına.

  Blake sevdiği insanların sebepsizce ölmesine alıştırmış kendini. Dolayısıyla Maggie'nin evinde tanıştığı ilk aşkı Cole de dahil herkesi kendisinden uzaklaştırıyor. Hep diken üzerinde, kilitli kapılar arkasında yaşıyor. 25 yaşında teyzesinin onun için yazdığı bir mektubu bulup onu sorgulamaya iten birkaç gerçeği öğrenince geçmişini irdelemeye başlıyor ve olaylar gelişiyor.

27 Haziran 2017 Salı

Pikap #1


  Merhabalar!

  Tanıştırayım, yeni yazı serim: Pikap! Şimdiye kadar blogda müzik konusuna pek girmesem de, hayatımın büyük bir parçasıdır. Gün içinde arka planda müzik olmasını çok severim. Hatta bazen çok sevdiğim kitaplar için özellikle birkaç şarkı belirleyip okurken sürekli onları dinlerim. Böylece aradan aylar geçse de o şarkıları tekrar dinlediğimde kitabı okurken yaşadığım hisleri çok net bir şekilde hissedebiliyorum.

  Tür konusunda ise kendimi bir türlü kısıtlayamam. Pop da dinlerim, grunge da, indie da, alternatif de, country de - hatta türünü bilmediğim şeyleri bile. Kısacası kulağıma iyi gelen her şeyi dinlerim ve tuttuğum şarkıcıyı/grubu araştırmayı severim. Kimmiş, nereliymiş, ilk sözcükleri nelermiş gibi basit şeyler - takıntı seviyesinde değil kesinlikle. Ama her şarkısını beğendiğim ve dinlediğim bir grup ve şarkıcı da yoktur sanırım. Böyle garip bir şey işte.

21 Haziran 2017 Çarşamba

Kitap Yorumu: Lovely Vicious Serisi - Sara Wolf



❝Düşmanını sevme. Ona savaş aç.


  Kitapların kapakları ve isimleri çok güzel değil mi? Sırf onlara bakarak saatler geçirebilirim. *-* Bu kadar pinti bir insan olmasaydım, sırf kapakları için bu edisyonlarını satın alabilirdim. 

  Normalde bu kitapların varlığından haberim bile yoktu ama internette gezerken kapağını gördüm ve konusunu dahi bilmeden öylesine okumaya başladım, sonra gerisi geldi. Ben de ayrı ayrı yorumlamaktansa seriyi bitirip yorumlamak istedim. Zaten bana kalırsa yazar kurgudaki bazı gereksiz uzatılmış kısımları çıkartarak 3 kitabı uzun bir kitap olarak bile yazabilirdi. Çünkü ilk kitabı gerçekten sevmeme rağmen sonrasında bitse de gitsek dediğim yerler olmadı değil.

11 Haziran 2017 Pazar

Dizi Yorumu: True Blood #1



  Kesintisiz izlediğiniz, hatta belki izlerken aç, uykusuz kaldığınız iyi bir dizi olmadan geçen yaz nedir ki? Bence iyi bir yaz değildir. Geçen sene Pretty Little Liars'ı böyle takıntılı bir şekilde izlemiştim, hatta LYS sınavına kalan son iki haftada falan stresten midir nedir, ders çalışmak yerine PLL izlemiştim. Pişman mıyım? Hayır!

  Bu yazın dizisi de True Blood olacak sanırım, eğer daha iyisini bulamazsam. Çünkü geçtiğimiz geçen hafta öylesine sadece ilk bölümü izlemek için başladım ve şuan 4. sezonun yarısına geldim. Bu da demek oluyor ki 1 haftada yaklaşık 80 bölümlük dizinin 43 bölümünü izlemişim (evet, böyle hesap yapınca kulağa fazlasıyla işsizmişim gibi geldiğinin farkındayım ama işsizliğimden değil, tamamen dizinin istisnasız her bölümünün tam da nefesini tutarak izlediğin sahnede bitmesinden kaynaklanıyor).

  Şimdiden uyarayım, çok da spoiler'sız bir yorum olmayacak, ona göre okuyun.

5 Haziran 2017 Pazartesi

Kitap Yorumu: Cinder (Ay Günlükleri Serisi #1) - Marissa Meyer




  Herkese merhabalar!

  Bugün çok sevilen ve benim okumak için geç kaldığım bir kitabın yorumuyla geldim; CINDER! Şu meşhur gelecekteki Cindirella hikayesi, Cindirella'nın ayakkabısını değil de direk ayağını düşürdüğü hikaye.Yazar öyle bir kurgulamış ki, Cindirella gelecekte yazılmış olsaydı bu olurdu o derece.

  Cinder bir sayborg, yarı robot yarı insan. Geçirdiği bir kaza yüzünden bir kolu ve bir bacağı tamamen protez ve bunun dışında onu insanlara göre kimi zaman avantajlı kimi zaman dez avantajlı kılan özelliklere sahip. Yalan dedektörü gibi yalan söylendiğini anlıyor; ama toplumda ikinci sınıf insan muamelesi görüyor. Onu evlatlık alan üvey annesi ona insan dışı muamele yapıyor ve adeta Cinder'in tüm yasal hakları annesinde, sanki bir malmış gibi.

2 Haziran 2017 Cuma

Kitap Yorumu: Tehlikeli Kızlar - Abigail Haas



EĞER BİRİLERİ YETERİNCE UĞRAŞIRSA HEPİMİZİN SUÇLU GÖRÜNMESİ MÜMKÜN DEĞİL MİDİR?


Tehlikeli Kızlar okuduğum en psikopat kitaplardan biriydi. Hatta vazgeçtim, direk okuduğum en psikopat kitaptı.

Anna, erkek arkadaşı Tate ve en yakın arkadaşı Elise diğer beş arkadaşlarıyla birlikte liseden mezun olmadan önce bir haftalığına Aruba'ya tatile gidiyorlar. Haftanın sonu gelmeden Elise 13 yerinden bıçaklanarak cinayete kurban gidiyor. Birinci derece şüpheli ise Anna.

Kitaba başlarken okuduğum birkaç olumlu yorum nedeniyle beklentilerim baya yüksekti. Kitabın basımı falan da çok güzel zaten, renkli sayfalar, cildi mildi herşey harika. Kitap kendini okuttu da, okudukça okuyasım geldi. Kendimce spekülasyonlar yapıyorum, karakter analizleri yapmaya çalışıyorum, merakım hep hat safhada.