11 Haziran 2017 Pazar

Dizi Yorumu: True Blood #1



  Kesintisiz izlediğiniz, hatta belki izlerken aç, uykusuz kaldığınız iyi bir dizi olmadan geçen yaz nedir ki? Bence iyi bir yaz değildir. Geçen sene Pretty Little Liars'ı böyle takıntılı bir şekilde izlemiştim, hatta LYS sınavına kalan son iki haftada falan stresten midir nedir, ders çalışmak yerine PLL izlemiştim. Pişman mıyım? Hayır!

  Bu yazın dizisi de True Blood olacak sanırım, eğer daha iyisini bulamazsam. Çünkü geçtiğimiz geçen hafta öylesine sadece ilk bölümü izlemek için başladım ve şuan 4. sezonun yarısına geldim. Bu da demek oluyor ki 1 haftada yaklaşık 80 bölümlük dizinin 43 bölümünü izlemişim (evet, böyle hesap yapınca kulağa fazlasıyla işsizmişim gibi geldiğinin farkındayım ama işsizliğimden değil, tamamen dizinin istisnasız her bölümünün tam da nefesini tutarak izlediğin sahnede bitmesinden kaynaklanıyor).

  Şimdiden uyarayım, çok da spoiler'sız bir yorum olmayacak, ona göre okuyun.


  Vampirler asırlardır varlıklarını sürdürmektedirler, fakat Japonların sentetik insan kanı üretmesiyle artık varlıklarını insanlardan gizlemiyorlar, tersine insanlarla eşit haklar için politik bir savaş vermekteler. İnsanlarla birlikte yaşıyorlar, hatta cafélerde "True Blood" sipariş edebiliyorlar. Garson Sookie de vampir Bill Compton'la böyle tanışıyor; ve aşık oluyor, söylememe gerek yok sanırım?

  Bill iyi çocuk, Sookie'yi vampirlerin acımasız taraflarından korumak için dağları yürütüyor desem yeridir. Hatta Sookie korunmak istemediğinde bile. Sookie için vampir krallarına mı karşı gelmiyor, ölüm cezasıyla sonuçlanacağını bildiği suçlar mı işlemiyor, Binden fazla yaşı olan Viking tanrısı Eric Northman'a mı kafa tutmuyor, aklınıza gelebilecek her şeyi yapıyor.

  Bi' saniye, biri Eric Northman mı dedi? Tanıştırayım, Eric Nortman.

Hangi gif daha mükemmel diye seçerken epey bir zorlandım.
  Louisiana'da 5. Bölge'nin vampir şerifi, Fangtasia barının sahibi ve neredeyse her vampir hikayesindeki aşk üçgeninin "kötü çocuk" tarafı ve şu noktada neredeyse dizideki tek ilgi odağım. Neyse, geri döneceğim bu konuya.

  Dizide sadece vampirler işlenmiyor, her sezon en az iki farklı olay örgüsü oluyor ve finale doğru ikisi ortak bir noktaya bağlanıyor; biri vampirlerle ilgiliyken diğeri kurt adamlar, şekil değiştiriciler, cadılar, periler, hatta panter adamlarla ilgili olabiliyor. Yani bölümün 55 dakikasında vampirler işlenmiyor. Ki bu bazen can sıkıcı olabiliyor. Periler (peri dünyasındaki efektler çok kötüydü yalnız), kurt adamlar hatta cadılar ilgi çekiciydi ama özellikle panter adam konusu çok saçma geldi bana, sanki yazarlar başka konu bulamamışlar da bunu uydurmuşlar gibiydi.

  İlk sezonda hatta belki biraz ikinci sezonda Bill & Sookie arasındaki ilişkiyi seviyordum, her ne kadar Sookie'nin saçma gel gitleri olsa da. Ama sonra 3. sezonda Bill hakkında yeni şeyler öğreniyorsunuz ve 2. sezondan sonra kapalı kutu olan kötü çocuk Eric de açılmaya başlıyor ve ben Bill tarafından Eric tarafına koşa koşa bir geçiş yapıyorum 😂

  Çünkü bir noktada Bill öyle bir hale geliyor ki, "Sookie benim, Sookie benim, benim,benim, benim"den başka laf çıkmıyor ağzından. Anladık senin, ama aşkı takıntı oluyor desem yeri ve aslında en başında öyle çok da masum niyetlerle Sookie'ye yaklaşmadığı ortaya çıkıyor. Bunları öğrendikten sonra doğrusu ben de Sookie gibi soğudum Bill'den.

  4. sezonda ise Eric karakterinin hiç gün yüzü (gün yüzü!! 😂) görmemiş bir kısmını bize gösteriyor ve zaten hali hazırda Eric'i sevmeyenler varsa bile buradan sonra dayanamamışlardır bence. Yani hala Eric'i sevmediyseniz zaten Eric propagandasıyla dolu bu yazımı buraya kadar okuyamamışsınızdır eminim.

  Ama ben durur muyum? Durmaaam, dizinin sonu hakkında bir güzel spoiler yedim, yani detaylarıyla olmasa bile neyin ne olduğunu biliyor gibiyim. VE BU BENİ HİÇ MUTLU ETMEDİ ARKADAŞLAR. Sonunu öğrenmiş olmam değil, sonu beni mutlu etmedi. Ama belli ki o köprünün altından çok sular geçmiş, elden ne gelir?

  Elden sadece diziyi izlemeyi bitirdikten sonra dizinin kitaplarına şans vererek karakterleri daha derinlemesine tanımaya çalışmak olacak. Çünkü genel olarak bu vampir dünyasını sevdim. Eric Northman'ı sevdim. Sonuçta ben her çift veya karakter için Youtube'da fan yapımı videolar seyretmem, seyrettiklerimi de ölümüne sevmişim demektir (yazar burada gözünden bir damla yaş akıtır). Zaten henüz dizinin yarısındayım ama bir noktadan sonra diziyi Eric Northman götürüyor gibi bir izlenim aldım okuduklarımdan ve bana da öyle geliyor.

  Dizinin kalan yarısını da izledikten sonra ikinci bir yorum girerek tamamlamak istiyorum. Çünkü 7 sezon olduğu için tek bir yorum uzun olur dedim (sanki bu uzun olmamış gibi!). Gerçi, yorumun çoğu Eric hakkında olduğu için bu kadar uzadı. Acaba başlığı "Karakter Yorumu: Eric Northman" mı yapsaydım? 😂 Neyse, güzel bir Eric gifiyle kapatayım yazımı.



  Bonus: Anna Paquin ve Stefan Moyer'ın dizinin pilot bölümünün çekilmesinden beri ilişkilerinin olması çok tatlı değil mi?


Zeynep Ebrar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder