Kitap Yorumu: Umutsuz (Hopeless #1) - Colleen Hoover

KİTAP KÜNYESİ:

Kitabın Adı: Umutsuz

Özgün Adı: Hopeless

Serinin Adı: Hopeless #1

Yazarın Adı: Colleen Hoover

Sayfa Sayısı: 429

Yayınevi: Epsilon

Goodreads Puanı: 4.45

Piyasa Fiyatı: 22,00 TL

ARKA KAPAK

Lise son sınıf öğrencisi olan Sky çapkınlığı kendi şanıyla yarışan Dean Holder'la tanışır. İlk karşılaştıkları andan itibaren Holder onu hem korkutur hem de cezbeder. Ona dair bir şeyler, Sky'ın derinlere gömmek için çok uğraştığı sıkıntılı geçmişine ait anılarını ateşler. Sky ondan uzak durmaya kararlı olsa da Holder'ın kararlı tutumu ve esrarengiz gülümsemesi savunmasını yerle bir edip aralarındaki bağın güçlenmesini sağlar. Ama gizemli Holder'ın sakladığı sırlar vardır, bu sırlar ortaya çıkar çıkmaz Sky sonsuza kadar değişir ve güven duygusu gerçekler karşısında yenilgiye uğrar.

Sky ve Holder ancak çıplak gerçeklerle cesurca yüzleşerek yaralarını iyileştirebilecek ve sınır tanımadan yaşayıp birbirlerini sevebileceklerdir. 

UMUTSUZ nefesinizi kesecek, merakınızı uyandıracak size ilk aşkınızı hatırlatacak bir roman.

Kitabı iki gün önce bitirdim ve hala etkisinden çıkabilmiş değilim. Başka kitap da okuyamıyorum, gidip gelip kitaptan en sevdiğim kısımları okuyup duruyorum. Hiç bitmemesini isteyeceğiniz, ama eninde sonunda biten kitaplardan birisi. Kitabın son 50 sayfasına geldiğimi fark ettiğimde, bitmesin diye yavaş yavaş okudum, o derece. :D

Kitap 17 yaşındaki Sky'ın bakış açısıyla anlatılıyor. Sky, 5 yaşında Karen tarafından evlatlık edinilmiş ve geçmişiyle ilgili annesinin öldüğü, babasının da ona bakmadığı haricinde hiçbir şey bilmiyor ve geçmişi fazla umurunda da değil açıkçası, çünkü annesi olarak Karen'ı tüm garip huylarına rağmen seviyor. Garip huyları derken, Karen günümüzde oldukça garip sayılacak huylara sahip; televizyon, telefon, internet gibi hiçbir teknolojik aleti kullanmama ve Sky'a da kullandırtmama, Sky'ı normal okula göndermek yerine evde eğitim vermek gibi garip huylar. Tüm bunlara bağlı olarak, Sky yalnızlığa alışkan, sadece bir tane arkadaşı olan, kitaplara düşkün bir karakter. Lisenin son senesinde Sky ve arkadaşı Six, Karen'ı Sky'ı okula göndermeye ikna ediyorlar ve Sky okula başlıyor.

Tutarsız tavırlara, hakkındaki kötü dedikodulara sahip olan Holder'ı ilk gördüğü anda, Sky o çocuktan uzak durması gerektiğini biliyor, ama Holder'ın üzerindeki etkisine de karşı koyamıyor. Nasıl karşı koyabilir ki? Holder'dan bahsediyoruz. Kitaptaki Sky'a sarılış sahnelerinde dahi eridim, eridim, eridim. Yazarlar böylesi mükemmel karakterler yazıyorlar, kitap boyunca onlara aşık oluyoruz ve sonra kitap bitince onların sadece kurgu olduğu gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalıyoruz her seferinde.

Her neyse, ne diyorduk? Evet, Sky ve Holder. Sky sonunda Holder'a bir şans vermeye karar veriyor. Buraya her şey klasik aşk hikayelerinde olduğu gibi. Kitabın yarısına kadar olaylar o kadar güzel gidiyor ki, paranoya bağladım ve en ufak bir şeyde evet şimdi her şey kötü olacak, diye düşünmeye başladım. Ve, sonunda oldu. Sonraki olaylar oldukça sıra dışıydı ve yazar aslında o kadar da hayatın içinden bir konuyu ele almış ki, kitabın gerçekçiliği üzerinizde iz bırakmasını sağlıyor.

Bir kaç ufak şeyi önceden tahmin etsem de, olaylar benim için genel olarak tahmin edilemezdi. Kitap bitene kadar kaç kez şok olup kitabı odanın öteki tarafına fırlatmak istediğimi sayamadım bile. Fazla duygusal bir yapım olmadığı için ben ağlamadım, ama siz duygusalsanız, sakın toplum içinde okumayın bu kitabı, gözyaşlarına boğulursunuz yoksa.

Olayların bu kez Dean Holder'ın bakış açısıyla anlatıldığı serinin ikinci kitabı Yeni Bir Umut'u bir an önce alıp okumak istiyorum, ama içimden bir ses bu kitabın daha da duygusal olacağını söylediği için şuan kendimde bu cesareti bulamıyorum. Ama kısa zaman içinde o kitabı da okumak istiyorum. *-*

ALINTILAR

"Fen dersini birlikte alıyorduk, değil mi?" diye sordu Shayna/Shayla."İngilizce," diye onu düzelttim. Bana küçümseyen bir bakış attı. "Zaten İngilizce konuşuyorum," dedi kendini savunurcasına. "'Fen dersini birlikte alıyorduk değil mi?' diye sordum."Tanrı aşkına. Belki de bu kadar sarışın olmayı istemiyordum. 

"Ev sana kalıyor ve Cuma gecesini pasta pişirerek geçiriyorsun, öyle mi? Her ergen gibi," dedi alaycı bir şekilde."Ne diyebilirim ki?" Omuzlarımı silktim. "Tam bir asiyim." 

"Dudaklarım dudaklarına değdiğinde, o senin ilk öpücüğün olacak. Çünkü başkaları seni öperken hiçbir şey hissetmedin, öyleyse kimseyle gerçekten öpüşmüş sayılmazsın. En azından seni öpmeyi planladığım şekilde değil." 

"Seni yaşıyorum Sky," dedi dudaklarıma doğru. "Seni doya doya yaşıyorum." 

"Tüm ilklerin canı cehenneme, Sky. Benim için önemli olan tek şey seninle sonsuza dek sürecek şeyler." 

"Çünkü." Başını yıldızlara çevirdi. "Gökyüzü her zaman güzeldir. Karanlık, yağmurlu ya da bulutlu olsun, bakmak her zaman keyif verir. Bu en sevdiği şey, çünkü kaybolursam, kendimi yalnız hissedersem ya da korkarsam, tek yapmam gereken kafamı kaldırıp bakmak, ne olursa olsun orada olacak... ve her zaman güzel olacağını bileceğim."

5 PUAN: Harikaydı! Okumazsan çok şey kaybedersin!

 Az önce alıntılar kısmını yazarken dahi kitabın bir çok yerini tekrar okudum. Ve kitabın etkisi üzerimden geçtikten sonra tekrar okumak istiyorum. Sonra tekrar, ve tekrar. Çünkü bu kitap okumaktan hiç sıkılmayacağınız ve zaman kavramı olmayan, hem 17 hem de 37 yaşında okuyup sevebileceğiniz o kitaplardan birisi.